Türkiye Direyi
Türkiye Direyi (Latince: Fauna), hayvanlar âleminin Türkiye sınırları içerisinde yaşayan üyelerinin tümüdür. Birçok farklı hayvan türünü barındırması ile dikkat çeker. Anadolu'nun Asya ile AvrupaiklimOrta Doğu ülkelerine göre daha zengin (850 cins altında toplanan 9.000 tür bitki) olması ise diğer önemli etkendir ve bu yüzden, farklı iklim ve besin ihtiyacı olan birçok hayvan türü kendisine uygun yaşam alanı bulabilmektedir. arasındaki konumu bunda başlıca etkendir. Farklı özelliklerinde coğrafi bölgelere sahip olduğu için, bitki örtüsünün diğer
Böylece, Türkiye'de yalnızca Akdeniz direyinin değil, Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kafkaslar ve Arap Yarımadası direylerinin de tipik türleri bulunmaktadır. Ayrıca Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında, çok daha fazla memeli tür barındırır ve bu da Türkiye direyinin ne tipik Avrupa direyine ne de tipik Orta Doğu direyine sınıflandırılabildiğini gösterir.
Türkiye direyine ait 160 memeli, 418 kuş, 120 sürüngen, 22 kurbağa, 127 tatlısu balığı, 384 deniz balığı olmak üzere toplam 1230 civarında omurgalı tür tanınır. Ama bu türlerin bazıları tamamen tükenmek üzeredir, bazıları da tehlike altında bulunmaktadır.
Türkiye'nin farklı iklimlere sahip zengin coğrafyası
Karadeniz'in yerinde 7000 yıl öncesine kadar çok daha alçak seviyede, dev bir tatlı su gölü bulunuyordu ve Anadolu'nun Avrupa kıtasına daha geniş bir bağlantısı vardı. Uzaydan çekilen resimlerde bu gölün eski yatağı hâlâ görülmektedir.
Son 250 milyon yıl [değiştir]
Bilimsel verilere göre, dünyanın tüm kıtaları günümüzden 250 milyon yıl önce Pangea adı verilen tek bir kara parçasından koparak oluşmuştur. Bu tek kıta parçası zamanla parçalanmış ve böylece canlı biçimlerin kıtalardaki dağılımı gerçekleşmiştir. Bu parçalanma sürecinde ilk memelilerin görülmeye başladığı 65 milyon yıl öncesi, Anadolu yarımadası için de önemli bir tarihtir. Bu süreçte Anadolu yarımadası defalarca Avrupa ile bağlantı kurmuş ve tekrar ayrılmıştır. Böylece Anadolu yarımadasının denizleri de çok kez görünüm değiştirmiş, denizin defalarca yükselip alçalması sonucu, Karadeniz bazen Hazar denizi ile birleşmiş, bazen de diğer denizlere bağlantısı olmayan bir göl hâline gelmiştir.
Avrupa'nın son iki milyon yılda geçirdiği buzul devirlerinde soğuktan kaçan hayvan türleri Balkanlar ve Kafkasya üzerinden Anadolu'ya gelmişlerdir. Kuzeyden gelen bu göçlerin yanı sıra güneyden ve doğudan da bazı hayvan türleri Anadolu'ya göç edip yerleşmiştir. Güneyden gelen bazı çöl hayvanları, Anadolu'nun güneyinde bulunan sıradağları aşamayıp sadece güneye yerleşmiştir.
Bazı nesli tükenmiş türleri de gösteren bir romalı mozaiği
M.Ö. 300 yıllarında gittikçe büyüyen Roma İmparatorluğuRomaya götürülmesi bol para getiren bir uğraş olmuştur. Aylarca süren yolculuklara çoğu hayvan katlanamayıp yolda ölmüş, sadece onda biri canlı olarak Roma'ya varmış, Roma'da her haftasonu binlerce vahşi hayvan gösterilerde katledilmiştir. Anadoluyu da sınırları içine almıştır. Romalılar da, kendilerinden önce hüküm sürmüş halkların başlattığını sürdürerek silah, ev ve gemi yapımı için Anadolu'nun uçsuz bucaksız ormanlarını daraltmaya devam etmişlerdir. Ayrıca Romalıların meşhur sirk gösterilerinde savaş tutsaklarının yanında çok sayıda vahşi hayvan insanlara karşı dövüştürülüp öldürülmüştür. İmparatorluk topraklarından vahşi hayvanların yakalanıp
Bu dönemde batı ve güney Avrupa'da, ama özellikle Anadolu'da birçok hayvan türünün soyunun tüketilmiş olduğu kabul edilir. Örneğin: Asya fili. (Türkiyede nesli tükenen diğer türler)
Bu alt başlığın ana maddesi:
Yukarıda tarih başlığı altında, Türkiyede bulunan tür zenginliğinin nedeni açıklanmıştır. Böylece Türkiyede 160 civarında Memeli Hayvan türü yaşamaktadır, ve yapılan araştırmalarla bu sayı her an artabilir. Anadolu, tarihinde daima geçiş noktası ve sığınak olmus olması nedeniyle çok sayıda türü barındırır. Türkiye'nin Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında, çoğu diğerlerinden daha fazla memeli türleri barındırdığı göze çarpar.
Bazı örnekler:
Yayın balığı, 3 metreye varan boyu ile Türkiye'nin en büyük tatlısu balığıdır.
Türkiye'de bulunan balık türlerinin ayrıntılı listesi için buraya bakınız:
Türkiyede 127 tatlısu balığı ve 384 deniz balığı türü bulunmaktadır.
Tatlısu balıkları [değiştir]
Türkiye'nin tatlı sularında en yaygın olan balık türleri hiç şüphesiz alabalıklar ve sazangiller familyasına ait olan ak balık ve üç ayrı türü ile Bıyıklı balık türleridir, ve neredeyse Türkiye'nin her bölgesinde her derede ve çayda bulunurlar. Bunların yanında sazangiller familyasına ait sazan balığı, çapak balığı, tahta balığı, kadife balığı, kızılkanat, kızılgöz gibi türler bulunur. Türkiye'de birçok alabalık türü mevcutdur. Bunlardan Abant alası, Anadolu alası gibi bazıları sadece Türkiye'de bulunurlar. Tatlı suların en yaygın yırtıcı balıkları yayın balığı, turna balığı, sudak balığı, yılan balığı ve tatlısu levreğidir. Türkiye'nin güneydoğusunda yayın balığının bir de Mezopotamya yayını diye ikinci bir türü bulunur. Ayrıca Türkiye'nin diğer bir yerlisi olan kangal balığı, cilt hastalıklarına karşi şifalı olması ile dünyaca ün kazanmıştır. Kefal adını taşıyan ama aslında sazangiller familyasına mensup olan inci kefali sadece Van Gölünde bulunan bir yerli balık türüdür.
Ticari açıdan en önemlileri sazan, gökkuşağı alabalığı, ak balık ve yayın balığıdır. 1970li yıllarda gökkuşağı alabalığının Kuzey Amerika'dan Türkiye'ye getirilmesi ve devlet tarafından üretimi desteklenmesinden sonra Türkiye'de büyük kapsamlı yetiştirilmeye başlanmıştır. Türkiye'nin her yerinde alabalık yetiştiriliciğine rastlamak mümkündür. Ayrıca yayın balığı da havuzlarda üretilmeye başlanmıştır.
Bazı örnekler:
Deniz balıkları [değiştir]
Türkiye'nin denizlerinde bulunan en büyük balıklar boyu 7-8 metreye ve ağırlıkları 1,5 tona varabilen Mersin morinası, 500 kiloya varan mavi kanatlı orkinos ve sadece Akdeniz'de Mersin ve İskenderun körfezlerinde nadir rastlanan ve eti yenilmeyen ay balığı (3 ton). Bunların yanında bazı köpek balıkları da çok büyük olabilirler: özellikle beyaz köpek balığı (7 metre, 1,5 ton).
Ticari açıdan en önemli balıklar hamsi, kefal, istavrit, barbunya, sardalya, uskumru, mezgit, sargan, kalkan ve çipura türleridir. Ayrıca çipura Türkiye'nin Ege kıyılarında çok başarılı bir şekilde suni olarak da yetiştirilmektedir.
Bazı örnekler:
Bu alt başlığın ana maddesi:
Türkiye'de yaşayan 23 amfibyum türü bilinmektedir. Bunlardan 9 türü semendergiller (Salamandridae) familyasına ve böylece kuyruklu kurbağalar (Urodela) takımına, diğerleri kuyruksuz kurbağalar (Anura) takımına aitlerdir.
Bazı örnekler:
Bu alt başlığın ana maddesi:
Türkiye'de varlığını sürdüren 120 civarında sürüngen türü tanılmaktadır. Bunlardan yaklaşık 40'ı yılan türüdür. Türkiye'nin yılanlarının 10'u farklı derecede zehirli, diğerleri ise zehirsizdir.
Türkiye'nin en zehirli yılanları engerekgiller familyasına aitlerdir. Türkiye'nin en zehirli üç yılanı şeritli engerek, koca engerek ve boynuzlu engerek türleridir. Ama Coluber cinsine ait olan türlerde, zehirli olmamalarına rağmen fazla üzerilerine yürünüldüğünde agresif olabilirler. Zehirsiz dişleri ile ısırıp, ısırdıktan sonra bile dişlerini etin içinde oynatıp, açtıkları yarayı ve insana verdikleri acıyı büyütmeye çalışırlar. Ama genelde hiçbir yılan nedensiz olarak ısırmaz ve insanlardan mümkün oldukça kaçmaya çalışır.
Türkiye'nin en yaygın kertenkele türleri Lacerta cinsine aitdir. Kaplumbağaların en yaygını ise tosbağadır.
Bazı örnekler: